Eskişehir’in efsane belediye başkanı, akademisyen, kent vizyoneri… Yılmaz Büyükerşen’i tanımlamak için pek çok sıfat kullanabiliriz. Ancak şu günlerde Hoca için bir sıfat daha var: CHP’siz Yılmaz Büyükerşen.
***
Eskişehir Nabız’da kullanıcılara sunmak üzere biyografiler kısmı oluşturuyoruz.
Kentin önde gelenlerinin özgeçmişlerine yer verdiğimiz bu bölümde elbette Yılmaz Hoca da olmalı diye düşündük.
Yılmaz Büyükerşen’in kişisel web adresinden yararlanmak en iyisi olacaktı. Hoca’nınki gibi bir özgeçmişi de bulmak zordur bu arada…
Bu vesile ile tam “1654” sözcükten oluşan özgeçmişinin tamamını bir kez daha okudum.
Rektörlük görevleri sırasında kurduğu kurumlardan 18 Nisan 1999 seçimlerine, Türkiye'de ilk renkli TV sistemini Eskişehir'de hayata geçirmesine kadar…
Neler yok ki o özgeçmişte?
Ödülleri, nişanları, Türkiye’deki ilk projeleri derken bir eksiklik hissettim bu uzun özgeçmişte…
Yılmaz Hoca’nın yıllarını bünyesinde geçirdiği, Eskişehir seçimlerinin kendisine emanet edildiği ve başarıdan başarıya koştuğu partisi CHP’den söz edilmiyordu metinde. 
Bünyesinde yıllarca belediye başkanlığı yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi’ni kendi kişisel web sitesinde yok sayması, dikkat çekici bir durum.
1654 kelime ile sayfalarca yazılan özgeçmişinde CHP’ye dair tek bir sözcük yok.
Peki neden? Hemen aklıma CHP’den öncesini kontrol etmek geldi.
Siyasi hayatına başladığı Demokratik Sol Parti’ye (DSP) yer vermişti bu metinde.

***

Kırgınlık mı, mesaj mı?
Büyükerşen’in CHP ile ilişkisi zaman zaman sancılı oldu.
DSP’den ayrılıp CHP’ye geçtiği dönemden itibaren, partinin farklı dönemlerdeki yöneticileriyle tam anlamıyla uyumlu bir süreç yaşamadı.
Bunu az çok biliyoruz zaten.
Ancak özellikle 2024 yerel seçimlerinde aday gösterilmeyerek aktif siyasetten adeta emekli edilmesi, bu çatışmalardan en büyüğü oldu.
Kılıçdaroğlu döneminde partinin önemli isimlerinden biri olan Büyükerşen’in, Özgür Özel liderliğindeki yeni CHP tarafından aday gösterilmemesi, ona duyulan vefa eksikliğini mi gösteriyordu?
Yılmaz Hoca gibi kılı kırk yaran bir isim, kendi özgeçmişinde yıllarını geçirdiği partisini gerçekten unutmuş olabilir mi? Ben şahsen ihtimal vermiyorum. 

***
“‘Bu parti nasıl adam olacak?’ diye düşünüp, durdum”
25 yıllık Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ardından yeniden aday gösterilmeyen Yılmaz Büyükerşen, seçim sürecinde CHP il binasında bir toplantıya katılmıştı.
Büyükerşen, CHP Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayşe Ünlüce’ye destek istedi, ayrıca konuşmasında partisini eleştirmişti.
Büyükerşen, konuşmasında geçmişten bugüne CHP içinde süregelen sorunlara dikkat çekerek, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Gençliğimde, gazeteciliğim sırasında vaktimizin büyük bir kısmı CHP’de geçerdi. Rahmetli Avukat Yaşar Eğitim vardı, il başkanı. Niyazi Önal genç avukat. Tahsin Atakan diye çok genç bir avukat vardı. Oraya gelirler, siyasi tartışmalar olurdu. Bir araya geldikleri zaman, hepsi çok iyi ahbap, hepsi Atatürk idealleri, partinin seçimlerde kazanması için yapılacak işleri konuşurlar. Fakat bir kısmı çekip gittikten sonra iki kişi yan yana gelince, gidenlerin dedikodusunu yaparlar. Geçimsizlik, anlaşmazlık, kıskançlıklar, iftiralar, ters yorumlar, herkes birbirinin ayağının altına karpuz kabuğu koyma gibi eğilimler içerisinde. ‘Bu parti nasıl adam olacak?’ diye düşünüp durmuşumdur. CHP’nin büyük hastalıklarından biri, adeta bir virüs, mikrop gibi siyasetle uğraşan insanlar arasında ne yazık ki var.”
 

Bu sert eleştiriler, Büyükerşen’in CHP içinde uzun yıllardır gözlemlediği ve rahatsız olduğu dinamikleri ortaya koymuştu.
Hoca’nın sadece son seçim sürecinde değil, genel olarak CHP’nin iç yapısındaki sorunlara dair köklü bir rahatsızlık duyduğu anlaşılıyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, "Hocam Eskişehir size emanet" dediği Büyükerşen’den, kendisini aday göstermeyen Özgür Özel dönemine, kent siyasetinde de pek çok şey değişti elbette.
Gerçi bir yıl kadar önce Genel Başkan Özel, Büyükerşen'in yeni kurulacak CHP'li Belediyeler Komisyonu'nun genel koordinatörü olacağını duyurdu fakat…
Aradan geçen zamana rağmen bir çalıştay haricinde bununla ilgili pek gelişme öğrenmiş değiliz.