Son günlerde toplum olarak kırılgan ve zor zamanlar geçiriyoruz.
Eskişehir Nabız olarak Tepebaşı Güvercin Sevenler Derneği'nde geçirdiğimiz bir saat, bize hala dayanışma, birlik ve beraberliğin ne kadar değerli olduğunu gösterdi.
Dernek Başkanı Uğur Tiftik ve yönetiminden Selahattin Yağcı ile tanıştık. Üyeler ve yöneticiler olmak üzere herkes son derece misafirperver ve samimi insanlardı. Dernekteki atmosfer, güvercin yetiştirenlerden çok, birbirine destek olan, yardımlaşmayı bilen insanlar topluluğuydu. Derneğin içindeki bu hava, başından sonuna kadar beni etkiledi.
Bir mahalle sakininin vefat haberi geldi derneğe, herkesle paylaşıldı. Kimsesiz olduğunu öğrendiğim teyzemizin cenazesi dernek üyelerinin yardımlarıyla kaldırılmış ve mevlidi okutulması için de saniyeler içinde para toplandı. Herkes yapılan anons ile gönlünden kopanı verdi ve kısa sürede para birikti. Kimsenin bir an tereddüt etmeden elini cebine atmasından, bu yardımlaşmanın dernek içinde bir rutin olduğu anlaşılıyordu.
Mezat yani güvercinlerin tanıtılıp satışa çıkarıldığı anlarda, alıcı ve satıcı arasında sadece bir güvercin alışverişi yapılmıyordu; aynı zamanda dernek üyeleri birbirlerine maddi destek oluyorlardı.
Bir kuşun fiyatı için alıcı gereken parayı veremeyince, diğer üyeler birbirine yardımcı olmak için 50-100 TL gibi küçük katkılarla destek oldular. Onlarca kuşun alışverişi böylece gerçekleşti. Bu dayanışma, sadece ticaretle sınırlı kalmayıp, dernek üyelerinin birbirlerine çok daha fazlasını sundukları bir ortamı yansıtıyordu.
Fiyatlar bazen 500 TL, bazen de 150 bin TL’ye kadar çıkabiliyormuş. Ancak herkes birbirine destek oluyordu.
Tepebaşı Güvercin Sevenler Derneği'ndeki bu dayanışma, bana toplum olarak bizim de ihtiyacımız olan değerleri bir kez daha hatırlattı. Yardımlaşma, hoşgörü ve birlikte hareket etmenin gücü, bu dönemde her zamankinden daha fazla ön plana çıkmalı.
Dernekteki bu güzel örnek, bizlere nasıl daha güçlü ve anlayışlı bir toplum olabiliriz, bunu gösteriyor.