Başkan Gedik yaptığı açıklamada, sokaklarda plastik bidonlarla, araç bagajlarında ve kaldırım kenarlarında satılan sütlerin kökeninin ve hijyen koşullarının belirsiz olduğunu dile getirdi. “Bu sütlerin hangi hayvandan sağlandığı, ne zaman sağıldığı ya da nasıl saklandığı bilinmiyor. Bu durum doğrudan halk sağlığını tehlikeye atıyor,” diyen Gedik, özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi hassas gruplar için bu riskin daha da büyük olduğunu belirtti.
Gedik, konuya ilişkin olarak Eskişehir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile zabıta ekiplerine gerekli bildirimlerde bulunduklarını ancak bireysel çabaların artık yetersiz kaldığını ifade etti. Denetimlerin yalnızca üreticilerle sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çeken Gedik, “Sütü kaynağından alıp sokakta yeniden satan aracıların da kontrol edilmesi şart. Aksi takdirde hem kayıtlı üretici mağdur oluyor hem de bilinçsizce süt tüketen vatandaş zarar görüyor,” dedi.
Fiyat avantajı uğruna sağlık riski alınmaması gerektiğinin altını çizen Gedik, “Birkaç lira ucuz diye alınan bu sütler, soğuk zincirde taşınmıyor ve ne içerdiği bilinmiyor. Oysa bizim birliğimize bağlı üreticilerin sütleri, laboratuvar kontrollerinden geçerek güvenli bir şekilde tüketiciye ulaşıyor,” şeklinde konuştu.
Sadece sağlık açısından değil, ekonomik boyutuyla da soruna dikkat çeken Gedik, sokak sütlerinin vergisiz ve faturasız satılmasının ciddi bir kayıt dışı ekonomiye yol açtığını söyledi. “Kayıt dışı süt satışı, vergi kaybına ve haksız rekabete neden oluyor. Sağlıklı ve adil bir sistem için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor,” diye ekledi.
Yüksel Gedik, hem vatandaşları bilinçli tüketim konusunda duyarlı olmaya davet etti hem de yetkililere daha sıkı ve düzenli denetimler yapılması çağrısında bulundu. “Sağlık, kayıt ve kalite birbirinden ayrılmaz. Bu zincirin her halkasında sorumluluk almalıyız,” diyerek sözlerini noktaladı.
