Tek aday olarak dernek üyelerinin karşısına çıkan Başkan Akmen önemli açıklamalarda bulundu. 

Akmen açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

AKUT ekibinden Polis Haftası'na özel ziyaret AKUT ekibinden Polis Haftası'na özel ziyaret

“Uzun dönemde emek verenlerin arasında kendisi de aramızda olduğu için büyük bir mutluluk duyuyoruz. Zamanımız kısıtlı olduğu için birazdan kendisini davet edeceğim. Sizinle duygu ve düşüncelerimi paylaşacağım ancak genel kurul nedeniyle, içinde bulunduğumuz durum ve şube olarak kısa dönemde yapabileceğimiz bazı çalışmalara da değinmek istiyorum.
Tüm kurucularımızı minnetle anıyorum. Onlar, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin 36 yıl önce Çağdaş Yaşam yolculuğunun başlamasına bir fikir olarak öncülük ettiler. Bu fikir, yıllar içinde gelişerek Cumhuriyetin köklü kurumlarından biri haline dönüştü. 36. yılımızı kutlarken bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Hepimiz ülkemizin içinde bulunduğu koşulları yakından izliyoruz. Gözlemlerimiz, değerlendirmelerimiz var. Ancak genel kurul vesilesiyle son günlerde gündeme gelen iki önemli konuya da değinmek istiyorum.
Anayasamızın ilk dört maddesinin tartışmaya açıldığını maalesef üzülerek izliyoruz. Aynı şekilde, marjinal bir partinin temsilcileri tarafından Kemalizme yönelik nefret söylemlerine tanık oluyoruz. Biliyoruz ki bizi duymazlar, ancak yine de buradaki topluluğa düşüncelerimizi ifade etmek istiyorum. Ulusal Kurtuluş Savaşımızı ve devrim tarihini çarpıtarak, Atatürk devrimlerine ve anayasal düzene yönelik söylemleri asla kabul etmiyoruz.
Gerici zihniyetin temsilcileri bilmelidir ki Kemalizm, emperyalizme karşı verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan zaferle çıkarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve toplumsal devrimlerle şekillendirilen aydınlanmacı, ilerici ve yurtsever bir ideolojinin adıdır. Ahmet Taner Kışlalı hocamızın ifadesiyle “Kemalizm, geçmişe benzerlik değil, geleceğe öncülüktür.”
Diğer yandan, son günlerde Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamalar da kaygı vericidir. Üniversite kurumlarını kapatan bir anlayışın yanı sıra, Atatürkçü Düşünce Kulübü’nü "suça teşvik eden gruplar" arasında göstermeleri son derece üzücüdür. Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan süreci hepiniz biliyorsunuz, dolayısıyla tekrar etmeye gerek duymuyorum.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ilçe müdürlüklerine gönderdiği yazıda, okullarda Ramazan koridorları oluşturulmasını, öğrencilerin oruca teşvik edilmesini, camiye giden öğrencilerin ödüllendirilmesini ve her gün ayetlerle Ramazan’ın kutlanmasını talep etmiştir. Hukukçularımız burada; Anayasamızın 24. maddesi inanç ve fikir özgürlüğünü açıkça düzenlemektedir. Ancak ne yazık ki demokratik ve sosyal bir hukuk devletinde böyle dayatmalarla karşı karşıya kalıyoruz.
3 Mart Devrim Yasalarının yıl dönümüne çok yaklaştık. 3 Mart Pazartesi günü yine Birlik Meydanı’nda olacağız ve Cumhuriyet değerlerini koruma kararlılığımızı ifade edeceğiz. Ancak, içinde bulunduğumuz bu dönemde 3 Mart devrim yasaları çok daha büyük anlam kazanmaktadır.
Bir diğer önemli konu da TÜİK’in açıkladığı rakamlarla ilgili. 16-17 yaş grubunda sadece geçen yıl 9 bin 354 kız çocuğu evlendirildi. 2020 yılından bu yana 61 bin 36 çocuk evlendirildi ve bunların 57 binden fazlası kız çocukları. Üstelik bunlar yalnızca kayıtlara geçenler. Çoğunun kendilerinden 30-40 yaş büyük erkeklerle ve ikinci eş olarak evlendirildiği ortaya çıkmıştır.
Bu durum, kız çocuklarının eğitim hakkına erişmesi ve fırsat eşitliğinden yararlanması açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, eğitime ve çocuk haklarına olan desteğimizin her zamankinden daha önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Ben konuşmamı çok uzatmak istemiyorum, ancak hepimizin bildiği gibi, tarikat ve dini yapılarla Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortak projeler yürütmesi konusunda da ciddi kaygılarımız var. Bu konularla ilgili olarak Eskişehir Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu ile birlikte önemli basın açıklamaları yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.
Ne yazık ki, okullarımız iktidarın ideolojisinin resmi kurumları haline gelmiştir. Bu da laik ve hukuk devletini temelinden sarsan bir sürecin parçasıdır. Sayın Başkanımızın da paylaşacağı düşünceler vardır, konuklarımız da mutlaka eklemeler yapacaktır. Tablo hepimizin gözü önünde ve oldukça ağırdır.
Ancak biz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, yaşamlara dokunmaya devam edeceğiz. Bugüne dek 200 bine yakın öğrenciye dokunmuş bir dernekten söz ediyoruz.
Anadolu’da bir kızım var projesi ve bir ışık da siz yakın projesi. Bu projeler, bugüne kadar 200 bine yakın gence ulaşmamızı sağladı. Şube olarak biz de, tam sayı çıkarmamış olsak da, 10 bine yakın öğrencimizin mezun olmasına katkı sağladık. Bu başarıyı büyütmeye devam edeceğiz.
Mevcut projelerimize ek olarak yeni çalışmalar planlıyoruz:
Ortaöğretim öğrencileriyle “Geleceğin Liderleriyle İletişim” programını başlatıyoruz. Programın sonunda öğrencilerimiz, Sayın Başkanımız ile bir araya gelerek fikirlerini paylaşacak.
Uluslararası bir koçluk firmasıyla (Flow Coaching) iş birliği yaparak, üniversite son sınıf öğrencilerine koçluk desteği vereceğiz.
Mezun öğrencilerimize iş ve staj imkanı sağlamak amacıyla bir platform oluşturuyoruz.
Eylül ayından itibaren, ebeveyni hapiste olan öğrenciler için bir fon oluşturacağız ve onların eğitim hayatlarını destekleyeceğiz.
Bu çalışmalardan sadece birkaçını sizlerle paylaştım. Ancak duygularımı şu sözlerle ifade etmek istiyorum:
Bir önceki genel kurulumuzda yeni bir hizmet binası açmayı hedeflediğimizi söylemiştik. 2023 yılının Aralık ayı sonunda temelini attık ve 9 ay gibi kısa bir sürede yeni binamızı hizmete açtık.
Bu süreçte Sayın Başkanımız Ayşe Ünlüce’ye özel olarak teşekkür etmek istiyorum. Kendisi, henüz belediye başkanı değilken bile bu sürece büyük katkı sundu. Ayrıca, yurtdışında yaşayan bağışçılarımız ve katkı veren tüm üyelerimize şükranlarımı sunuyorum.
Bizi bugünlere taşıyan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni var eden tüm değerlerimizi saygıyla anıyorum.”

Programda yer alan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ise, “Eskişehir'e yerleştikten sonra ilk yaptığım işlerden biri de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne üye olmak oldu. Bu sayede sivil toplumla bağımı güçlendirdim. Hayatım burada başladı aslında. Sonrasında pek çok yerde görev aldım. Eskişehir Barosu'nun Yürütme Kurulu'nda, Yönetim Kurulu'nda, Kadın Hakları Komisyonu'nda, Çevre Hakları Komisyonu’nun kuruluşunda, Kadın Platformu'nda, Eskişehir Kent Konseyi'nde birçok çalışmada bulundum.
Ama "İlk yuvalarınız neresi? İlk adımı nerede attınız?" derseniz, işte tam da burada, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde. Büyük bir gururla söylüyorum. O dönemde Yönetim Kurulu’nda da görev yapmıştım. Burada, hatta birlikte çalıştığım arkadaşlarım da var. Gerçekten Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, öğrenciler ve bursiyerler için çok kıymetli bir yer olduğu kadar, üyeleri için de adeta bir okul gibi. Burada fikirsel ve zihinsel olarak beslenirsiniz. Bir araya geldiğimizde hep ülke gündemi, şehir gündemi, eğitimle ilgili konular, kız çocuklarının eğitimi gibi meseleler konuşulur. Burası bizim için hep bir okul gibi oldu.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden aldığımız eğitim, vizyon ve sorunlara karşı geliştirdiğimiz bakış açısı beni de doğal olarak kadın hakları ve kız çocuklarının eğitimi konularına yönlendirdi. Sonraki çalışmalarımı da büyük ölçüde bu yönelim belirledi. Türkan Saylan’ın açtığı o yolda hepimiz, burada bulunan herkes inanılmaz emekler verdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda yaptığım ilk işlerden biri kız öğrenci yurdu açmak oldu, biliyorsunuz. Bu, benim çok önemsediğim bir konuydu ve geçmiş dönemde de sıkça üzerinde durduğumuz bir meseleydi. Ayrıca, öğrencilere ilk kez bu dönemde burs vermeye başladık. Şu anda aylık 2 bin TL burs alan yaklaşık 200 öğrencimiz var. Bu sayıyı her yıl artırarak devam ettirmek istiyoruz.
Öğrencilerin, özellikle kız öğrencilerin özgürleşmesi için gece ulaşımını başlattık. Vardiyalı çalışan, kütüphanelerde ders çalışan ya da sosyalleşen gençlerimizin gece ulaşımı konusunda sıkıntı yaşamaması için adımlar attık. Yine abonman uygulaması ile öğrencilerimize destek sağladık. 250 TL'lik abonman kartımız, şu anda Türkiye’deki en uygun fiyatlı abonman kartı. İki ay öncesine kadar ikinci sıradaydık, ancak şu an en uygun fiyatı sunuyoruz. Bu da gençlerimizi, özellikle kız çocuklarını daha özgür kılan bir adım oldu.
Daha önce Yılmaz Büyükerşen Hocamız döneminde başlatılan çok değerli bir çalışma vardı. Hatırlarsanız, belirli bir saatten sonra otobüslerde öğrencilerin evlerine en yakın noktada inebilmesi sağlanmıştı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin amaçları, ilkeleri ve vizyonu birebir örtüşüyor. Eskiden de güçlü bağlarımız vardı, ancak bu dönemde hemen ortak çalışmalar yapmaya başladık.
Önemli bir projeye değinmek istiyorum. Çocuk evlerinde kalan, ailesi cezaevinde olan ya da ekonomik zorluklar nedeniyle kreşe gidemeyen çocuklarımıza tamamen ücretsiz hizmet veriyoruz. Ancak bu çocukları, ilkokula başladıktan sonra yeterince takip edemediğimiz bir dönem vardı. Şimdi ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Büyükşehir Belediyesi olarak, bu çocukları ilkokul, ortaokul ve lise dönemlerinde de burslarımızla desteklemeye devam edeceğiz.
Bu önemli ve sürdürülebilir çalışma için Sevgi Akmen Başkanımıza ve Yönetim Kurulu'na teşekkür etmek istiyorum. Bu projede çocuklarımızı 3-4 yaşında alıyoruz ve belki de üniversiteyi bitirene kadar onların her sürecinde yanlarında oluyoruz. Bundan daha kıymetli bir şey olamaz diye düşünüyorum.
Bu dönemde çocuk hakları komisyonumuzla yapacağımız çalışmalar da heyecan verici olacak. Esnek kurslarımız her zaman emrinizde. İstediğiniz her türlü çalışma ve eğitim faaliyetini kadınlarımızla birlikte gerçekleştirebiliriz. Nerede ve nasıl bir çalışma yapmak isterseniz, Büyükşehir Belediyemize ait tüm alanlarda birlikte hareket edebiliriz.
Zaten ben bir üyenizim, dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi de adeta derneğinizin bir üyesi gibi. O nedenle, bu kadar kıymetli ve anlamlı çalışmalara imza atan sizlere teşekkür ediyorum. Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu bu zor günlerde, Türkan Saylan’ın "Işıyacaksınız!" sözüne atıfta bulunarak söylüyorum: Bilime ve eğitime muhtaç tek bir çocuk varken hiçbirimizin durmaya hakkı yok. Aynı inançla, ışıldamaya ve o çocuklara umut olmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: Haber Merkezi