Şimşek, küresel ekonominin yüksek belirsizlik ve volatiliteyle karşı karşıya olduğunu belirtti. IMF’nin küresel GSYİH’de yüzde 7’lik daralma öngördüğünü aktaran Bakan, ticaret savaşları, korumacılık ve jeopolitik gerilimlerin üretimi zorladığını ifade etti. Türkiye’nin ise dış ticaret, enerji dönüşümü, yapay zeka ve savunma sanayi alanlarındaki reformlarla bu zorluklara karşı daha dirençli olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin büyüme modelinin ihracata değil, iç talebe dayandığını belirten Şimşek, "Net ihracat büyümeyi sınırladı, temel itici gücümüz iç talep ve yatırımlar" dedi. İhracatın yüzde 62’sinin serbest ticaret anlaşması olan ülkelere, özellikle AB’ye yapıldığını kaydeden Şimşek, bu ilişkilerin devamı halinde ihracatın koruma altında olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Orta Koridor’un önemli bir parçası olduğunu ifade eden Şimşek, Irak’tan Londra ve Pekin’e uzanacak yeni kalkınma koridoru yatırımlarını anlattı. "Bağlantı refah getirir. Barışa ve güvenliğe yatırım yapıyoruz" diyen Şimşek, bölgesel istikrarın Türkiye’nin çıkarına olduğunu vurguladı.
Enflasyonla mücadelede sıkı para politikasına dikkat çeken Şimşek, kısa vadeli kur dalgalanmalarının petrol fiyatlarındaki düşüşle dengelenebileceğini belirtti. Bütçe disiplininin süreceğini ve kamu borcunun GSYİH’ye oranının yüzde 25’te olduğunu ifade etti.